Bir Koçtan Beklemediğiniz Öneriler...
Sıklıkla dile getirdiğimiz “Bu ülke ne zaman düzelecek?" sorusunun, Kendimizden Dışarı Çıkmadıkça sadece ‘’iyi bir dilek’’ olarak kalacağını düşünüyorum.
Peki, ‘’Kendinden Dışarı Çıkmak’’ ne demek?
Özellikle 17. yüzyılda Aydınlanma Felsefesi ile filizlenen bireyselleşme kavramı, 19. yüzyılda Sanayi Devrimi ile güç kazandı. 20. yüzyıla geldiğimizde ise Küreselleşme ile artan iletişim sayesinde bireyin kendi kültürünü sorgulaması ve kişisel değerlerine yönelmesi daha da pekişti. Günümüzde sosyal medyanın hayatımızın bir parçası haline gelmesiyle birlikte, bireyler
’’kişisel’’ mutluluklarına, çıkarlarına ve değer yargılarına adeta hipnotize olmuşcasına odaklanmış durumda.
Ancak İnsan kolektif bir varlık. Birey ne kadar kendine odaklansa da toplumsal koşulların etkisinden kaçamaz. Türkiye’de, özellikle son yıllarda yaşadığımız ve gelecekte tarih kitaplarında "Trajik Dönem" olarak anılabileceğini düşündüğüm sosyal yozlaşmanın zirve yaptığı bu dönemde, kendimizden dışarı çıkmadan iyilik halimizi korumanın da zor olduğuna inanıyorum.
Çoğumuz her gün "Bir şeyler değişmeli" diye düşünüyoruz, ancak kendi eylem ve alışkanlıklarımızı değiştirmediğimiz sürece, her şey aynı kalacak gibi gözüküyor.
Peki, bu zorlu dönemde iyilik halimizi nasıl koruyacağız? Jung ve Freud gibi psikanalistlerin sayesinde günümüzde oldukça popüler bir hal alan ve belki de benim de bir parçası olduğum ‘’kişisel gelişim’’ dünyasının sıklıkla önerdiği "meditasyon yapın, spor yapın, iyi beslenin, destek alın" gibi bireyselliği kutsayan tavsiyeleri zaten biliyorsunuz. Ancak bir koç olarak işte sizlere beklemediğiniz birkaç öneri:
-Apartmanınıza yeni taşınan komşunuza "Hoş geldiniz" demek için gidin. Hasta olan bir komşunuza bir kap çorba yapıp götürün. Asansörde tanımadığınız insanlara basit bir "Merhaba" veya "İyi günler" demekle başlayın.
-Araba kullanırken mümkün olduğunca çok yol verin.
-Yaşlı bir insanın poşetlerini taşımaya yardımcı olun.
-İş yerinde, hasta olan bir takım arkadaşınızın işini karşılık beklemeden üstlenin ve onun adına yapın.
-Tanımadığınız insanlar hakkında dış görünüşlerine bakarak negatif ve yargılayıcı şekilde konuşmaktan kaçının.
-Maddi durumunuz elveriyorsa, ihtiyacı olan bir öğrencinin eğitimine destek olun.
-Gittiğiniz plajda çöpleri toplayın ve çöpe atın.
-Boş bir arazi bulduğunuzda, oraya tohum veya fidan dikin.
Madde sayısı uzayıp gider ama sanırım mesajım anlaşıldı: Türkiye, biz kendimizden dışarı çıkıp başkaları ve dünya için bir şeyler yaptığımızda düzelir. Çünkü insan, sadece bireysel bir varlık değil, aynı zamanda kolektif bir varlıktır. Sabahtan akşama kadar meditasyon yapsak, nefes çalışsak ya da koçluk/terapi alsak etrafımızı çeviren bu negatif enerjiden sadece bu eylemlerle kaçamayız.
Ne zaman ki insanın sosyal bir varlık olduğunu ve birbirimize muhtaç olduğumuzu hatırlarız, işte o zaman bir şeyler düzelmeye başlar.
İnci Billur Bölük
Comments